''Ortalık karışıp,yalanlar yayılıp,dinden olmayan şeyler ortaya çıkıp,adetlere karıştırılıp, ashabıma dil uzatılınca; doğruyu bilenler herkese bildirsin.Allah-u Teala'nın, meleklerin ve bütün insanların laneti, doğruyu bilip de, gücü yettiği halde bildirmeyenlere olsun.Allah-u Teala böyle alimlerin farzlarını ve diğer ibadetlerini kabul etmez ''(Mektubat-ı Rabbani-ks- c.I,251;Ebu Nuaym, Deylemi)
12 Mayıs 2008 Pazartesi
Propaganda çağı / Ebubekir Sifil
''Kısa bir zaman önce Daru’l-Hikme’de söz konusu ettiğimiz bir husus, propagandanın gücünü ve etkisini göstermesi bakımından hayli ilgi çekici idi: İslâm Birliği meselesi gündeme geldiğinde Cemaleddin Efgani, Muhammed Abduh ve Reşid Rıza isimlerini farklı bir konuma oturtmamızı gerekli kılan nedir? Onlar ve onlarla aynı çizgiyi paylaşanlar İslâm Birliği ve ilgili diğer konular hakkında “söylenmeyeni söyledikleri” için mi bu derece ön plandadır? Ortada kanlı canlı bir Osmanlı varken, onun ortaya koyduğu pratikler ve İslâm Birliği başlığı altına giren ilmî/siyasî birikim mevcudiyetini muhafaza ediyorken, mezkûr isimlerin –”İslâmcılık” bahsi yedeğinde– sanki Ümmet’in ilim ve kanaat önderlerinin unuttuğu bir şeyi hatırlatmış ya da bilmediği bir şeyi öğretmiş konuma taşınması hangi makul gerekçeyle izah edilebilir?'' tamamı burada