3 Nisan 2008 Perşembe

Dini öğrenmede ölçüler.( 2 )

İlk yazı teknik açıdan Cemile hanım gibi dostlara ağır gelmiş olmalı. Bu durumda kolay anlatımı denemeliyim.

Müslüman, Allah(cc) dan Peygamberi (sav) aracılığı ile gelenlerin tümüne inanır. Aslolan itikad yani inanmak ve bunu dille de onayladığını açığa vurmaktır.

İtikad hatalı, defolu, eksik yada fazla ise ibadetlerin geçerliliğ de olmaz.

Bu sebeple Bedir yay.''Ehli Sünnet İtikadı'' adlı eser olmak üzere, itikada dair eserlerle paralel olarak işe mutlaka ilmihal kitapları okuyarak başlamalıdır. Ömer Nasuhi Bilmen hoca'nın bende çok eski 50 TL ile sunulan kitabını artık daha anlaşılır günümüz türkçesi ile çıkardılar. Satır satır, kelime kelime okunmalıdır. Başlangıç kısmı ağır gelebilir ama önemlidir.

Ebubekir Sifil hocanın dili ağır gelebilir ama anlayarak okumayı sürdürmelidir.
Kitap okumuş olmak için değil, anlamak için okunmalıdır.
Çok kitap okuyanlar vardır, bir kitabı hacmine göre 2 gece bitirmek de mümkün. Kitabın türüne ve kişinin zihni yapısına göre değişir.
Ama ilmihal ve akaid (inanç) kitapları çok yavaş ve aylarca da sürse sindire sindire ve hatta çok yeri ezbere kaydedilerek okunmalıdır.

Fıkıh; insanın içinde bulunduğu hallerle ilgili konuda, İslam'ın hükmünü bilme ilmidir ve en kıymetli ilim dalıdır.
Fıkıh bilgini, tefsir ve muhaddis bilginlerinden üstündür. Eski tefsir alimleri zaten fıkıh bilirlerdi. Hatta 4 mezhebin fıkıh bilgisine de sahiptiler.
İlmihal (fıkıh) bilmeden, bu dalda bilgi sahibi olmadan, ne tefsir, nede başka dalda kitap okumamalıdır. Basamaklar dikkatli seçilip çıkılmalıdır.

Allah yolunun alfabesi akaid ve fıkıhtır. Alfabe öğrenilip kavranmadan roman okumaya geçilmemelidir.
İlmihal okurken, nefsin sıkılmaması için tasavvuf dalında, büyüklerin yani Allah dostlarının hayatlarını ve nasihatlarını içeren kitaplar okumak çok fayda sağlar.
İmam-ı Gazali (ks) hazretlerinin (kendisi şafidir) kitaplarını özümseyerek okuyanın rüyaları bile değişir.

Öğrenmek, yalnızca Allah Celle Celalühün rızası ve ahiret yolculuğu için olmalıdır. Öğrenip birilerine üstünlük sağlamak, tartışıp yenme hırsı ile olursa gizli şirke kadar gider!
Şu zamanda doğru kaynaklardan dini öğrenmede tehlikeler/zorluklar da var.Televizyonlara çıkan her önüne geleni dinlemek bunlardandır.

Neden günümüzde dini öğrenmek zor, zira piyasada Süleymen Ateş, Y.Nuri Öztürk, Zekeriya Beyaz, Mustafa İslamoğlu, Hayrettin Karaman..gibi İslami asıllara ehli sünnet ve'l cemaat çizgisine uyma titizliğinden uzak isimler; kendilerince (kendi anlayışlarına göre) fetva vermekten çekinmeyen tipler arz- endam etmektedirler.

İnternet dünyasındaysa Ahmet Hulusi'den, Fethullah Gülen'e S.Kutub, Mevdudi, Kardavi...isim isim saymayı başaramıyacağımız zevat ahkam kesmektedir.

Kişi, daha benim gibi namazın içindeki farzları vacipleri saymaktan acizdir, ama İslamın edebiyatında, tartışma platformlarında hiç susmaz, sürekli ahkam keser.

Öğrenirken kategorik olmak, zaman gibi kıymetli nimeti iyi değerlendirmek bunun için önemlidir.
Bir bayan, kadınlara ait özel meseleleri ilmihal kitaplarından ''tam'' olarak öğrenmek zorundadır. Bir erkeğe bu konuda asla muhtaç olmamalıdır.

Fıkıh bilen Allah azzenin izniyle aldanmaz. Şeytan ve insan şeytanları onu kandıramaz. Peşlerinden sürüklenmez. Kişi arkadaşının, sevdiğinin dini (yolu ) üzere buyrulmuştur. Bu sebele yol arkadaşı seçmekte de çok titiz olmak gerekir.

Hele Türkiye'de mahalle başı şeyhlerin, efendilerin türediği bir atmosferde çok daha uyanık olmak gerekir.
Eskiden fıkıh gibi belli dallarda bilgili olmayanları tarikate almazlardı.
Şimdi tekelci bir ortam ve müthiş bir ayrımcılık, kutuplaşma var.Kanmak ve kandırmak çok kolay. Fıkıh bilenin elinde bir mikyası, terazisi, ölçüsü olur. Bir sohbet dinlese, bir yazı okusa; fıkıh bildiği için derhal hatayı ve uç yorumları anlayarak, uzaklaşır insan şeytanlarından.

Din ve dini değerler, istismarı en kolay alandır. İstanbul'da bilmem ne adasındaki kiliseye adak için gidenlerin dönüşte Müslüman olarak evlerine varıp varmadıklarını Allahu Teala bilir.
Şu günah asrında insanlık çok azıtmış ve bozulmuştur.
Müslümanlar saatlerce net başında, sms tebrikleri ve TV açık oturumları ile gecelerini ihya etme mantığı içinde 2 rekat namazı unutmuşlardır.

Kendi efendileri haşa din olmuştur.M.Şevket Eygi'nin deyimiyle ''din baronları'' oligarşisi içinde doğru ile yanlışı ayırmak güçleçmiştir.

İnternetten İslami bilgi konusunda faydalanılabilir ama sorunuzun cevabına tıklamadan önce sizi o konuda aydınlatacak site hakkında bilginiz olmalıdır.Neye göre cevap verilmiştir.Cevabı verenin mezhebi ve mezhebine sadakati var mıdır?

İslamı öğrenmek için belli kıstaslar göz ardı edilir ve önüne gelen site/kitap okunursa, tehlike çok büyüktür vesselam.

Şimdilik dini öğrenmede ölçüler hakkında aklıma gelenler bunlar. Belki gerektiğine inanırsam, devam bir yazı daha yazmak dileğiyle..