10 Temmuz 2008 Perşembe

Mevdudi

Mevdudi : (1903-1979) Teymiyye'ye kara sevdalıdır.Cemaat-ül İslamiyye adlı bir fırka(parti) kurdu.Partinin başına geçti. 300 mebus çıkaracağını iddia etmişse de, ancak 4 mebus çıkarabilmiştir.Hayalperest, ütopyacı, siyasi maceralar peşinde koşan birisiydi.[1]

Siyasi düşüncelerini İslam olarak tanıttı.Merhum Necip Fazıl O'na MeRdudi der."Liseden ayrılma olarak, bir gazetede çalışmaya başladı".[2] Mevdudi, iyi bir kalem gücüne sahip olarak, vaktini ehl-i sünnet ve'l cemaata saldırarak geçirmiştir.Gördüğü sert tepki üzerine yazılarının ikinci baskılarını yumuşatmak zorunda kalmıştır.Mevdudi'ye göre İslam bir felsefedir, nice şer'i ölçüler değiştirilebilir.

Mezhepler birleştirilmelidir.Yazılarında dört mezhebi birbirine garazlı ve düşmanca mücadele ediyorlarmış gibi gösterir."Sana nasıl geliyorsa öyledir" hesabı ile her zaman ve her türlü ictihada yer verir."İslam'da Cihad" adlı kitabı yüzünden galeyana gelen birçok müslüman idam edildi.1953 ve 1964'de sapık bir ihtilalci olarak hapis yattı.Derken vehhabi oldu.Vehhabilere bile giran gelen fikirleri yüzünden muhakeme olundu. İmam-ı Gazali hazretlerine de çatar. Mezhepsizdir.İngilizce ve arapçası az ve yetersiz olduğundan kitaplarını talebesi, arapça olarak urduca'dan çevirmiştir. (Bu nokta da da biraz düşününüz, arapçayı ana dili gibi, tüm kurallarına vakıf olarak bilmeyen biri, tefsir ismiyle kitap kaleme alıyor.Çoğu kez urducaya çevrilmiş meal ve tefsirlere bakarak güya Kur’an-ı Kerimi tefsir ettiğini sanıyor!Sonra da birileri bu kara fikirli, ilim kadri bilmez adamı imam sıfatı ile anıyorlar! )Rafizi dostu olan Mevdudi, imanın şartlarından olan "kaderi" yazmamakla, imanın şartların 5'e düşürmüştür.[3]

İslam'da ihya hareketleri kitabında: "İslamı ihya ve ahlak ruhunu ortaya çıkarmak ve tortuları temizlemek ancak İbn-i Teymiyye'ye nasip oldu." (sh:64) diyerek gelmiş geçmiş cümle alimleri karalamıştır ve yok saymıştır. "Benim nazarımda bütün insanlar eşittir, bizden olsun veya olmasın." cümleleri ona aittir (Hilafet ve saltanat kitabı)..Yine sh:135'de Hz.Osman efendimizin İslamın ne olduğunu bilmediğini ima için, İslam memleketler feth etmek değildir diyebilmiştir.(Sh:141-146) da: "Hz.Osman'nın siyaseti hatalı idi. Ali, Osman'ı temize çıkardı" diyebilecek kadar nasipsizlik kuyusuna düşmüştür. Hz.Osman (RA) efendimiz bir suç, kabahat mi işledi ki, Hz.Ali efendimiz (RA) O'nu temize çıkarsın, hatalarını örtsün. Alim olsa, zaten ashab-ı kiram hakkındaki nebevi ölçüleri bilir ve ona göre dilini/kalemini oynatırdı. Korkunç bir cür'etkarlık.

İçtihad her devirde lazımdır, bir mezhebe uymasa bile, yeni hükümler çıkarmak lazımdır, diyen hevasını putlaştıran bu adamı müctehid olarak görenlere yalnız acınır ve onun tefsir diye anılan kitabını kaynak olarak verenlere de ancak şaşılır!

[1] Gümüşhanevi, Ehl-i S.Akaidi; M.Ş.Eygi, tenbih ve ihtar başlığı, , sh: 8
[2] Mevdudi, İslamın Çağrısı, Birleşik yayıncılık; Hayatı başlığı, sh: 9
[3] N.Fazıl; Doğru Yolun Sapık Kolları