Hocanın bugünkü yazısını da her zamanki gibi mutlaka okuyun derim. Güncel ekseninde demokrasi, Osmanlı, monarşi ve İslam hukuku açısından; oy verme hadisesi bir güzel işlenmiş.Yazıdaki adalet ve eşitlik kavramlarına da dikkatinizi çekmek isterim.Demokrasi açısından dağdaki çoban ile prof. oyu eşit olmaz diyenler samimiyetsizdirler ve demokrasinin gereğine -işlerine gelmediği için- uymamaktadırlar.Peki konu İslam nizamında nasıl derseniz, son paraglarıyla günlüğüme not düştüğüm yazının tamamını okumanız gerekir :
''Bir örnek vermek gerekirse, İmam eş-Şa’rânî buradaki “bilgin/alim” kişiyi, şeyhi Ali el-Havvâs ise “bilge/arif” kişiyi temsil etmektedir. Birisi ünlü bir alimken, diğeri okuma-yazması olmayan biridir. Ama ikincisi, ilkinin hocası, şeyhi ve rehberidir.
Şu halde şayet “havass”a dahil ise dağdaki çobanın dahi yönetici olması İslam’a göre mümkündür; zira o “alim” olmasa da “arif”dir.
Bazı okuyucuların, “Bu durum, “profesör-çoban” ayrımının bir başka şekilde ifade edilmesinden başka ne anlama gelir?” dediğini duyar gibiyim. Kafaların karıştığı yer tam da burası. Modern bir kısım değer yargılarıyla yakın düşmemek için doğru olana yaklaşmayı tehlikeli bulma tavrıdır bu. Oysa “bilenlerle bilmeyenlerin bir olmadığı”nı söyleyen bir Kitab’ın mü’minleri olduğumuzu söyleriz değil mi?'' (Ebubekir Sifil)