6 Haziran 2008 Cuma

kim ne demiş ? ( 2 )

“ Peygamberler günahtan beri değildir.” Yaşar Nuri (Kur’andaki İslam sh: 101 )

“ Doğa insanları türetti, onları kendisine taptırdı da. Ancak insanların yeryüzünde yaşayabilmeleri için doğaya egemenliği şart kıldı.” M.Kemal ( 1935 Etimesut Hava alanı konuşması.Sövlev ve Demeçleri 2, sh: 279 )

“ İlk ceddimiz balıktır. İşler ilerledikçe o insanlar primat zümresinden türediler. Biz maymunlarız, düşüncemiz insandır.” M.Kemal ( A.Dilipak, Bir Başka Açıdan Kemalizm sh: 158 )
“ Melekler tabiat kuvvetleridir.” Süleyman Ateş ( İlahiyat Fakültesi Dergisi, c.20, sh: 143-144 )

“Maymun, insan bendendir, bu benim devrim, dedi. Başına bir oturak geçirdi, “devrim” dedi. (1972) Üstad N.Fazıl (Çile şiir kitabından,1981, 8. Baskı., sh: 400 )

“ Atatürk’ün tapkınıyız. Herşey (O)dur. Heryerde (O) var. Her gökte (O) eser. Her enginde (O) çağlar. Biz ‘O(yuz, (O) biz.. Yerde O !.. Gökte O !.. Denizde O !.. Yokta O !” Aka Gündüz (Hakimiyet-i Milliye/ Ulus 4.1.1934, sh: 3

“Rabbimiz Hz.Peygamberi örnek olarak gösterdiği halde, nedense klasik ulema ille de onu efsaneleştirmek için ellerinden geleni arkalarına koymamışlardır... Verilmek istenen insan tipi taklid edebilecekleri bir nebi değil de kendisine sadece hayranlık duyulmak için oldukça aşkınlaştırılmış insanüstü bir peygamber tipi çizmekteler...Elbette efsaneler örnek alınsın diye değil, sadece insanlara " onlar kim. biz kim! " dedirtmek ve hayret ıslıkları çaldırmak için oluşturulur...Geçmişte bu tavır niçin takınıldı, bilemem.Lakin çağın mantığı da buna çok benziyor. Kutsa ve müzeye kaldır.. Onun örnekliği iki ayaklı Kur'an oluşundan gelir.Onunla ilgili söylenenler gerçek de olabilir..(!) Mustafa İslamoğlu ( İman Risalesi sh: 281 vd. )

“ Mustafa Kemal Paşa beyanatıma karşı hiddetle bütün içini ortaya döktü : - Evet Karabekir; Araboğlunun yavelerini Türk oğullarına öğretmek için Kur’an-ı Türkçeye tercüme ettireceğim ve böylece de okutturacağım ! Ta ki, budalalık edip de aldanmakta devam etmesinler” M.Kemal ( Paşaların Kavgası, Yayına Hazırlayan İsmet Bozdağ, sh: 159 )

“ Namazda her millet kendi lisanı ile okuyabilir.” Yaşar Nuri Öztürk (Kur’andaki İsl. sh: 295 )

“ Kur’an’da kadere iman diye bir şey yoktur.” Y. Nuri ( Kur’andaki İslam sh: 93-95 )

“ Pakistanlı gazeteci ve politikacı Mevdudi, kitaplarında İslam’ın temel inanç esaslarından kadere -imanın temel rüknü olarak- yer vermemek suretiyle ehl-i sünnet yolundan sapmıştır. ” M.Şevket Eygi (Milli Gazete yazarı )

“ Hz. Osman’ın siyaseti hatalı idi. Ali, Osman’ı temize çıkardı.” Mevdudi ( İsl.İhya Hareketleri sh: 141-146 )

" Bid'atçinin sohbet fesadı, kafirin sohbetinden daha çoktur.Bütün bid'atçilerin en habisi o kimselerdir ki, Resulullahın SAV'in ashabına buğz ederler.Şu mana açıktır ki, Allah-ü Teala bu zümreyi "küffar" olarak anlattı, şöyle buyurdu :"Kafirlerin onlara (yani ashaba kinli) öfke duymalarına.." (Hucurat: 29) Kur'an-ı Kerimi ve şeriatı bizlere bildiren Eshab-ı Kiram'dır.Onlardan biri kötü olursa, Kur'an-ı Kerim sağlam olmaz. Şeriatın doğruluğuna güven kalmaz.Kur'an-ı Kerim'i Hz.Osman radiyallahü anh topladı.Hz.Osman (ra) için dil uzatılırsa, Kur'an-ı Kerim'e dil uzatılmış olur.ZINDIKLARIN böyle itikadlarından Allah-ü Teala'ya sığınırız." İmam-ı Rabbani -kuddise sirruh- ( Mektubat-ı Rabbani 54. mektub c.1, sh: 175 )
”Osman iktidara geldiğinde yirmi yaş daha genç bulunsaydı, İslam tarihinin çehresi daha başka olurdu. Ömer'in siyaseti, .Ebubekir'in yaptığı gibi zenginlerin artan mallarını alıp, fakirlere eşit olarak tevzi etmek idi.Eğer .Ömer'in ömrü kifayet edip bunları yapmağa muvaffak olsa idi, hiç kimsenin buna itirazı olmayacaktı. Zira Ömer'in vicdanı bütün şüphelerin üstünde idi.O'nun dini muhafaza etmedeki hırsı, keza bütün şüphelerin üstünde idi.Eğer Ömer bunu tamamlamaya muvaffak olsa idi, bütün İslam aleminin iktisadi ve sosyal muvazenesi(ahengi) sağlanacak, fitne beşiğinde uyumağa devam edecek ve herhalde uzun müddet kalkmağa meydan bulamıyacaktı.Eğer Ali Ömer'den sonra gelse idi, O'nun siyasetini takip edeceği muhakkaktı.” Seyyid Kutub ( İslam’da Sosyal Adalet sh: 251-252 )

“ Belirli bir mezhebi taklid etmeyi kendime yakıştıramam. Taklid aklın çalışmasını durdurur.” Yusuf Kardavi ( İslam’da Helal ve Haram kitabının önsözü )

‘’Sanki Din bizi, ne halde bulunuyorsak o halde rahatlatmak ve her halükârda tercihlerimizi onaylamak için gönderilmiş gibi, hayatımızı Din’e göre değil, Din’i hayatımıza göre ayarlamanın peşindeyiz sürekli. Günümüzde Ümmet-i Muhammed olarak yaşadığımız en önemli problemlerden birisi, küresel hale getirilmiş Batılı hayat tarzı ve düşünme biçimi karşısında nasıl hareket edeceğimizi bilemeyişimizdir.’’ Dr. Ebubekir Sifil (Kolaylaştırılmış Din Anlayışı, ebubekirsifil.com)

“ Mezhebe uymak caizdir. İctihadlar kesin değildir. Haram ve Helal’de kesin tabirler kullanılmamıştır. Dinini hiçbir müctehide ısmarlama..Mukallid ictihad ederse ecir alır. Evliliğin dini bir akid olması gerekmez. Bir mezhebe bağlanmak gerekir diyenlerin delilleri zayıftır. Mezhepçi olmak yerine İslamcı olunuz. ” Hayrettin Karaman ( İslam Hukukunda İçtihad kitabından sh: 161- 236

“ Mezhepsizlik dinsizliğe köprüdür.” Zahid el Kevseri Hz.leri.

“ Böyle mübalağasız ve saygısız hareketlerin ve hükümlerin dünyada bir cezasına çarpılmak tehlikesi görülmediği cihetle, dini meselelerde haddini bilen ve bilmeyen herkes birer müftü kesilmiş, yetkili bir müçtehid gibi fikirini söylemeyi göze alabilmiştir.” Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi -rahmetüllahi aleyh- (Furkan dergisi, sayı : 40; sh: 18-19 )

“ Devlet yalnız vergi yoluyla değil, şahsi mülkiyetten ihtiyacın gerektirdiği miktarda –karşılıksız- iade etmemek üzere alır. ” Seyyid Kutub ( İslami Etüdler sh: 87 ve Cihan Sulhü )
“ Zamanın ve ahvalin değişmesiyle İslam’ın değişen hududu.” Seyyid Kutub ( İsl. Sos.Adl. sh: 189 )
“ Para biriktirilemez, tasarruf etmek, biriktirmek yoktur.” Seyyid Kutub ( Cihan Sulhü ve İslam )
“ Mirasta değişiklikler yapılabilir. Bazı tahsisler olabilir. Hisseler varislerin ve toplumun haline göre yeniden düzenlenlenebilir.” Seyyid Kutub ( İsl.Sosyal Adalet sh: 309 )

“ Zekat sistemi değiştirilmelidir. Bugünün medeni icablarıyla bağdaşmayan ve heba olup giden muvakkat ihsan manasından uzak, daimi rızık olsun ve zekatı hisse senetlerine yatıralım. ” Seyyid Kutub ( İsl. Sos.Adalet sh: 298 )

“ 3 Mart 1924’te kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile öğretim müesseseleri birleştirilmiş, gericiliğin, arapçılığın karargahı olan medreseler kaldırılmıştır. Hepsi de mübarek mukaddesat sanılan ve fakat Türk milletinin muasır medeniyet seviyesine ulaşmasını engelleyen mesela tekkeler, zaviyeler, üfürükçülük, muskacılık, arap harfleri, dini kılıkla dolaşmak gibi dini hayatta reformlar hep hep kanunla olmuştur...Bu sebepten DİNİMİZDE REFORM kanunu çıkarmak Laikliğe aykırı değil, Türk tarihine (Atatürk Devrimleri) gibi yeni bir şeref tacı olabilir.” Osman Nuri Çerman ( A.Dilipak, a.g.e. sh: 125 )

“ Hayırlı, dine uygun (Reform) meseleleri hakkında hafta tatili dine aykırıdır gibi sözlerle sizi iğfale çalışan habislere iltifat etmeyiniz.. Masalları bırakınız. Her şeyin kaynağı insan zekasıdır. ” K.Atatürk (Abdurrahman Dilipak, a.g.e. sh: 126 vd. )

“ Peygamber, Suriye hristiyanlarından din bilgisi almıştır.” M.Hamidullah ( İslam Peygamberi, sh: 21 )

“ Muhammed’in dini hususatta bilhassa haham edebiyat ile İbrani edebiyatından istifade ettiği gün gibi ispat olunmaktadır.” K.Atatürk ( Atatürk’ün el yazılarıyla İslamiyet ve Hz. Muhammed -sallahü aleyhi vesellem- ( Dilipak, a.g.e. sh: 225 )

“ Muhammed, iptida Allah’ın Resulüyüm diyerek ortaya çıkmamıştır; bunu düşünmemiştir. Bu düşünce, senelerce mücadele ettikten ve fikirlerini neşreyledikten sonra kendisinde hasıl olmuştur.” K.Atatürk ( Atatürk’ün el yazısıyla Hz.Muhammed -sallahü aleyhi vesellem- Nokta, 17.11.1985 Dilipak, a.g.e. sh: 151 )

“ Muhammed’in hayatına aid bir kitabın tercüme edilmesini emir verdim...Çobanlar güneş, bulut ve yıldızlardan başka bir şey bilmezler. Yeryüzündeki köylüler ancak bunu bilir... ” K.Atatürk Emil Ludwig devam ediyor.Gaziye dedim ki; bu kanaatı en büyük akılların kanaatlarına tevafuk eder. Goethe de bu tabiata Allahlar namını vermiştir. Daha evvel bu memlekette aksedilmesi uzak görülen bu sözleri M. Kemal, almanca ve onun yüksek sesiyle tekrar eylemiş ve bundan sonra şöyle demiştir: “Ben bu muammayı kabul edemem. Takdis’e layık ancak cemiyet-i beşeriyyenin reisi kimsedir.” (Dilipak, Bir Başka Açıdan Kemalizm, sh: 183 )

“ ..Hasib es-Sammarai’nin ifadesiyle, tevatürle sabit İsa aleyhisselam’ın Hayy olarak göğe ref’i mucizesini inkar eden; Abduh-R.Rıza-Seyyid Kutub güruhunun imanına şehadet edenleri azim bir tehlike bekler.” Ahmet Bahri ( Furkan dergisi, sayı 39. Sh: 27 )

“ Ferdi mülkiyet sınırlıdır..Mal cemiyetin mülkiyetinde olduğundan, ferd malını ihtiyacı olanlara faizsiz vermekle mükelleftir.” Seyyid Kutub , İslami Etüdler sh: 72 )
“ Ferdi mülkiyet yoktur. Mal cemiyetin mülküdür.” Karl Marks ( Das Kapital )

“ Bugünkü Vehhabiliğin, başı boş içtihad davranışlarının, her türlü reformcuların, her türlü ruh ve mana zedeleyicilerinin, doğrudan doğruya, yahud dolayısıyle babası İbn-i Teymiyye’dir ve onu “İslam Materyalisti” diye yaftalamak yerinde bir teşhistir..” Üstad Necip Fazıl Kısakürek ( Doğru Yolun Sapık Kolları, sh: 106 )

“ Ehl-i sünnet ve cemaatça inanılması şart ve mecbur olan hususlara iman etmeyen “ehl-i kıble” olma özelliğini de yitirir..Kendi heva ve heveslerinden hükümler icad edenler, genellikle “ehl-i bid’at” arasından çıkmıştır.” Yusuf Kerimoğlu (emanet ve Ehliyet c.1; sh: 55 )