Muhterem Dr.Ebubekir Sifil hocanın '' Çağdaş bid’at ehli '' adlı, yine mükemmel tespitleriyle dolu makalesinin son kısmını günlüğümde saklamak istedim. Yazının tamamı burada.
''Bid’at ehlinin Sünnet’e temessükü terk etmesinin, meselenin püf noktasını oluşturduğunu söyleyebiliriz. Şüphesiz bu, Sünnet’e açıktan cephe almak şeklinde gerçekleşmez. Hadislerin içine uydurmalar karıştığını söyleyerek bütün bir Hadis alanını şüphe ve zan altına sokmak, bu noktada sıkça rastladığımız bir tavırdır. Keza hadislerin akla ve Kur’an’a aykırılık teşkil etmemesi gerektiği söylemi de hayli işlevseldir. (Bu noktada Hanefîler’in tavrına atıf yapılması sadece bir atraksiyondur. Zira Hanefîler’in “akla ve Kur’an’a aykırılık”tan anladığı ile onlarınki arasında isim benzerliği dışında ortak nokta yoktur.)
Geçmişte yaşayan bid’at ehli ile bugünkileri birbirinden ayıran önemli bir durum var: Geçmişte yaşayanların bid’at ehli olduğu konusunda zihinlerde herhangi bir şüphe ve tereddüt mevcut değildi. Bugüne gelince, bid’at ehli hakkında, bid’at ehli oldukları dışında söylenmeyen şey hemen hemen yok gibi. Oysa bütün karizmaları(!) ve otoriteleri(!) bid’at görüşlerinden kaynaklanıyor.''