21 Nisan 2008 Pazartesi

Zındıklık Komitelerine Dikkat!../ Mehmet Şevket Eygi

ZINDIKLIK komiteleri İslâm dinini bozmak, Müslümanların kafalarını karıştırmak için şeytana taş çıkartacak şekilde çalışıyor.
Siyonistler ve Evangelistler bir “İslâm Protestanlığı” çıkartmak istiyor.
Bundan 78-80 yıl önce camilerde mihraplara piyano koyarak dinde reform yapmaya teşebbüs etmişlerdi. (Belgeleri vardır...)
Var güçleriyle “Sahih İtikadı” (İslâm’ın doğru ve temiz inanç sistemini) bulandırmaya uğraşıyorlar.
Sünneti, hadîsleri, sahabeyi karalıyorlar.
Kur’an’ı kendi re’yleriyle, hevalarıyla yanlış şekilde yorumluyorlar, hem kendileri sapıyorlar, hem de peşlerine düşenleri sapıtıyorlar.
Şeriatsız, fıkıhsız bir İslâm türetmeye çalışıyorlar.
Dinimizi bir ideolojiye, bir hümanizmaya benzetmek istiyorlar.
“Üç İbrahimî hak din vardır. Üçünün mensupları da ehl-i necat ve ehl-i cennettir...” safsata ve hezeyanlarıyla halkı irtidat uçurumlarına yuvarlamak için propaganda yapıyorlar.
Sevgili Müslüman kardeşlerimi uyarıyorum:
Zındıklık komitelerinin tuzaklarına düşerseniz imanınızı ve ebedî saadet ümidinizi yitirir, korkunç bir felakete maruz kalırsınız.
İslâm münzel (Hak katından indirilmiş) ilahî dindir, onun yerine uydurulmuş bir din ikame etmek isteyenler şeytandır.
Dinimizin iki ana kaynağı Kur’an ve Sünnettir. Sünneti devre dışı bırakmak isteyenler hain ve merduttur.
On dört asırdır üzerinde icmâ-i ümmet olan muhkem meseleler ve hükümler tartışılamaz.
Beş vakit namaz farzdır, Kıyamet’e kadar kılınacaktır.
İslâm kadınları için tesettür farzdır. Hükmü, Kıyamet’e kadar geçerlidir.
Ribanın her şekli haramdır. Bu yasak Kıyamet’e kadar geçerlidir.
Kendisine Muhammed Mustafa aleyhissalatü vesselamın risaleti (Peygamberliği), daveti (çağrısı), dini (İslâm) ulaşmış olan bir kimse bunları yalanlarsa o kişi ehl-i necat ve cennet değildir.
Küfre rıza küfürdür.
Pak ve temiz Tevhid inancı ile Teslis akidesi birbiriyle bağdaşmaz, uyuşmaz.
Kur’an Allah tarafından korunmaktadır. Zındıklık komiteleri onu bozamazlar, tahrif edemezler.
Sapıtılan, İslâm’dan çıkartılan, mürted yapılan insanların vebali zındıkların üzerinedir.
Bu devirde bütün din hocalarının, bütün tasavvuf mensuplarının, bütün dinî teşekküllerin şu temel vazifeleri yapması gerekir.
1. Sahih itikadı (İslâm’ın doğru inançlarını) korumak, halka anlatmak, belletmek.
2. Beş vakit namazın dosdoğru kılınması için çalışmak.
3. Hür ve mukim erkeklerin farz namazlarını büyük cemaatler halinde kılmaları için çalışmak.
4. Kadınların şer’î hürriyetlerini, haysiyetlerini, iffetlerini, ismetlerini korumak için çalışmak.
5. Bütün Müslümanların zarurî ve farz olan ilmihal bilgilerini öğrenmeleri ve bunları hayata geçirmeleri için çalışmak.
6. İslâm ahlakını, İslâmî faziletleri halka öğretmek ve bunların hayata geçirilmesi için çalışmak.
7. İslâm’ın yasakladığı, kötü gördüğü, zemmettiği rezilliklerle, fısk ve fücurlarla, isyan ve günahlarla mücadele etmek.
8. Müslümanların medenî, kültürlü, yüksek karakterli olmaları için çalışmak.
9. Ümmet-i Muhammed’in ilim/kültür, ahlak/aksiyon, sanat/estetik sahalarında güçlü, vasıflı, üstün olması için çalışmak.
10. Din ve dünya işlerinde emanetlerin, makam ve mevkilerin, vazifelerin, memuriyetlerin ehil ve layık olanlara verilmesini sağlamak, emanetlere hıyanet edilmesini önlemek.
11. Emr-i mâruf ve nehy-i münker (iyiliği desteklemek, kötülüğü kösteklemek) farzını, Şeriat’ın ve fıkhın gösterdiği metodlarla eda etmek.
12. Nifakla, münafıklarla mücadele etmek.
13. Müslümanlara ümmet şuuru, birlik ve beraberlik aşılamak.
14. Ahlaksızlıkların en çirkini olan din sömürüsü ile mücadele etmek; din sömürüsü yapan alçakları ve sefilleri dışlamak.
15. İslâm’ın kötü gördüğü ve toplumu çökerten lüks, israf, aşırı tüketim, gurur, kibir, saçıp savurma ile mücadele etmek; Müslümanları kanaate, iktisada, zühde, tevazua, birbirleriyle yardımlaşmaya çağırmak.
Bu saydığım 15 madde içinde en önemli dördü şunlardır:
* Tashih-i itikad yani inanç bilgilerinin doğru olması, inanç konusunda yanlış, bid’at ve küfürden uzak durulması.
* Beş vakit namazın cemaatle kılınması.
* Kadınların tesettüre girmesi.
* Müslümanların kendilerine yetecek kadar, ilmihallerini iyice öğrenmeleri.
Birtakım komiteler Kutlu Doğum Haftası’nı bile dejenere etmeye uğraşıyor.
Davullu zurnalı Kutlu Doğum olmaz.
Vaizelerin ve Kur’an kursu kadın öğretmenlerinin çalgılar eşliğinde namahrem erkeklere konser vermesi doğru değildir.
Sünneti, hadîsleri, üzerinde icmâ olan muhkem meseleleri inkar etmek korkunç bir zındıklıktır.
Ribaya helaldir diyen kâfir olur.
Dinde asla reform, yenilik, değişiklik yapılamaz.
Kur’an’ı bile bile yanlış yorumlayanlar ve ılımlı, light, düzmece İslâm türetmek isteyenler küfre düşerler.
Sünnetsiz, fıkıhsız, Şeriatsız İslâm olmaz.
İslâm’ı bozmak için oryantalistlerle, Siyonist ve Evangelistlerle, mürtedlerle, zındıklarla işbirliği yapanlar kendi hür iradeleriyle bâtılı seçmişlerdir ve böylece ebedî mutluluklarını kaybetmişlerdir.
Böylelerinin Kur’an’ı yorumlamaya hakları yoktur.
Kur’an’ı ancak ve ancak sevgili Peygamberimizin izinden giden, sünnetine uyan gerçek ve icazetli muttaki din alimleri, müfessirler tefsir edebilir.
Biz ehl-i sünnet Müslümanları sünnetin en ufak bir hükmünden bile vazgeçmeyiz.
Dinimizden ödün vermeyiz.Müslümanlar dininize sımsıkı sarılınız. Dininizi koruyunuz. Kitap, Sünnet ve icmâ-i ümmet yolunun dışına çıkmayınız.
( Milli Gazete )