6 Nisan 2008 Pazar

Senden Öncesi



Benim yazmadığım bir yazıyı, pazar keyfi babında burada şiir kısmına iliştireyim dedim. Yazarını da bilmiyorum, bilen birinin yolu düşerse lütfen yoruma yada maille bildirirse, eklerim.

Düşünüyorum da; bir bakıma senden öncesi yok gibi bir şey.Çünkü senden önceki yıllar, sana hazırladı beni. Senden önce tanıdığım kişiler, seni bulduğum zaman değerini daha iyi anlayabilmem için birer sebepten başka bir şey değillerdi. Sensiz anılarım seninle geçen bir günün anısı yanında o kadar kuru ve cılız ki!Uzun yıllar amansız bir oluşun içinde çalkalanıp durdum. Bir trendim; küçücük istasyonlardan geçtim, sonunda sana varmak için..Bir gemiydim; irili ufaklı limanlara uğradım, bir gün senin limanına gelmek için. Bir yoldum; nice insanlar çiğnedi beni.. Şimdi ayaklarının temasındaki hazzı daha iyi anlıyorum. Bir kitaptım; beni okudular, fakat anlayan çıkmadıYıllarca seni bekledi sayfalarım, okuyasın diye.. Dudaklarının değdiği her yerde bir ölümsüzlük ateşinin yanacağına inandığım için.
Tut ki bir kum çölündeydim, kızgın bir güneşin altında susuzluktan çatladı dudaklarım.Şimdi senin dupduru kaynağına eğilip su içerken varlığının paha biçilmezdeğerini daha iyi anlıyorum.Yokluğunu bu kadar derinden tatmasaydım, varlığının eşsiz anlamına varamazdım.Tut ki yıllarca süren bir geceydi senden öncesi. Güneşsiz aysız, yıldızsız bir gökyüzüydü.Kupkuru bir eski deniz kalıntısıydı. Çekilmiş bir nehir yatağıydı. Senden önce bir gün seni bulmak ümidiydi beni yaşatan.Tohumun yeşermek için yağmuru, çiçeğin açmak için güneşi beklediği gibi bekledim seni.Nasıl bir nehir denize kavuşmak için uzak mesafelerden çağlaya çağlaya gelirse; işte ben de öyle geldim senin denizlerine. Senden öncesi uzun, uğultulu bir arayıştı, kudurmuş bir çalkantıydı.Yokluğun öyle bir uçurumdu ki; yeryüzündeki bütün uçurumları uç uca eklesek, yokluğunun yanında bir nokta gibi kalırdı. Bütün girdaplar bir araya gelse; varlığının derinliğine yaklaşamaz şimdi. Senden önceki yıllardan sana kendimi getiriyorum.Yokluğunu tatmış, her yerde seni bir rüzgarcasına aramış ve vahşi, büyük bir nehircesine sana koşmuş bir ben var şimdi karşında. Arındım bütün kötülüklerden, sana geldim.Seni yarınlara götüreceğim, gel; yaşanmamış zamanlara, erişilmemiş hazlara götüreceğim seni.İnan ki ne senden öncesi vardı, ne de benden öncesi.