Az önce bir gazete haberi gözüme çarptı.Önce haberi okuyalım :
''6 eşli adama gözaltı
Suudi Arabistan'da yasal olan 4 eşinden 2 fazlasını eş olarak alan 56 yaşındaki adam polis tarafından gözaltına alındı.
El Vatan gazetesinin haberinde, adı açıklanmayan Suudi vatandaşı adamın 3 Suudi, 3 de Yemenli eşi olduğu, 2 eşinden boşandığını söyleyen adamın, hakkındaki suçlamaları kabul etmediği belirtildi. Bu kişinin şeriat kanunlarına uyulmasından sorumlu dini polis teşkilatı olan Mutava'nın bir üyesi olduğu da kaydedildi.''
Allah gözünü doyursun hemde bu yaşta, dediğinizi ve ''bir kadının'' her konuda hakkını ver de, sıra diğerlerine gelsin dediğinizi duyar gibiyim.Ahh erkekler :)
Gerçekten 1 ruhun, bırakın 4 kadına, 2 kadına bölünmesi kolay ve mümkün bir iş midir? Bunu başaracak er var mıdır? Ya adaletle davranma? Maddi açıdan adalet sağlansa bile ikisinine de aynı derecede sevgi göstermek kabil midir? Bana göre bir erkeğin dünya hayatında başına gelebilecek en büyük (bela demiyeyim ama ) sınavlardan biri iki eşlilikdir. Şehvet penceresinden bakan basit erkeklere cazip gelse de; Allah (cc) düşmanıma bile vermesin derim. Bir zamanlar yanında çalıştığım birinin iki eşi vardı ve anlatılmaz sıkıntılarla adamcağız buhranlar geçiriyordu ve ''ben babama çok bahane buldum ve kınadım Allah bana ceza olarak verdi bu durumu'' der dururdu.
Günümüzde bu mesele, benim diyen çok dindar bir kadının –Allah korusun- kolay kolay içine sindiremeyeceği Allah’ın verdiği izin; erkeklerce ve İslam karşıtlarınca en çok istismarı yapılan bir konu olmuştur. İslam’ın belli şartlarda izin yada ruhsat verdiği birden fazla kadınla evlilik konusunda, bildiklerimiz de çok sayılmaz.
Müslümanların kalplerinde bir sıkıntı duymadan, öteye beriye çekiştirmeden; ''bu da Alemlerin Rabbindendir'' diyerek Hz.İsmail (as) teslimiyeti gösterme konusundaki büyük imani imtihan, özellikle kadın için. Böyle bir durumu uygulamada istemese bile, iman açısından ''Bu da Alemlerin Rabbindendir'' teslimiyetini kaç kadın başarabilir?
İşte bir ayet meali :
''Eğer öksüz kızlarla evlendiğinizde onlara karşı adaletli davranamamaktan korkarsanız, hoşunuza giden diğer kadınlardan iki, üç ve dörde kadar evlenebilirsiniz. Eğer adaleti gözetmemekten korkarsanız, o zaman bir tane ile veya elinizin altındakiyle (sahip olduğunuz câriye ile) yetinin. Doğruluktan ayrılmamak için bu daha elverişlidir.'' (Nisa suresi :3 )
Bu ayetin Elmalılı tefsirinde :''.. Allah Teâlâ'da bunu indirdi ki yetimler hakkında adaletsizlikten korktuğunuz gibi kadınlar hakkında da korkunuz da adalet yapabilecek kadar evleniniz.'demektir'' kaydı bulunmaktadır. Adaletle davranmanın ne olup olmadığını öğrenip, idrak edemeyen bir erkek; cinsel cazibeden yola çıkıp, ikinci eş edinmeye hangi cür’etle tevesül edebilmektedir.
İslâm'dan önce Arabistan'da çok eşliliğin sınırsız bir şekilde uygulandığını biliyoruz. Ancak çok eşlilik daha çok varlıklı kimseler ve kabile başkanları için söz konusu idi. Halktan erkeklerin çoğunluğu ise tek eşliydi (Bilmen, Hukuku İslâmiyye ve İstilâhâtı Fıkhyye Kamusu, 11, 112, 113).
Amacım burada çok eşililik konusunu a’dan z’ye ele almak değil. Benim üzerinde durmaya çalıştığım konu; iman edenler olarak, Allah’ın bir hükmü olan Taaddudu Zevcat diye anılan çok kadınla evlilik konusunda İlahi kontrol altında kalplerimizden geçenlere, o kalpleri yaratan Allah’ın vereceği notun geçer not olması..
Yukarıda ruhun bölünmesi deyimini kullandım. Bir erkek için en zor olan kısmı budur. Efendimiz Sallahu Aleyhi Vesellem bile eşleri olan annelerimiz konusunda Yarabbi elimden gelen adaletli davranış budur, diyerek yapamadığı şeyler varsa onlardan af diledikten sonra; ahir zamanın erkeği bu duayı tek eşi için yapmalıdır ve asla ikinci eş hayali kurmamalıdır.
Son bir not da şu: Genel olarak birden fazla eşe sahip olanlar, hacı-hoca takımı yada ehl-i tarikat yada dindar erkekler oluyor. Hani takvalı müslümanlar (!) Madem takvalısın bak ayet-i kerime ''hakkınızda hayırlı olan (adalete yakın olan) bir eşle yetinmenizdir '' buyuruyor. Takva yaşıyorum çok dindarım diyen erkek ayeti kerimenin bu ince ve hassas ikazını nedense görmezden gelerek kendisinin Peygamber Sallahu Aleyhi Vesellem Efendimizin sünnetini takip ettiğini öne sürerek; başka bir yanılgıya düşüyor. Bilindiği gibi Efendimiz Sallahu Aleyhi Vesellem’in kendilerine has, yalnız kendisine Allah’ın müsade ettiği sünnetleri de vardı ve onları aynen uygulamak ümmete yasak kılınmıştı, dokuz eşli oluşları gibi..
1400 sene öncesinin tarihi,siyasi, kültürel, sosyolojik, psikolojik konjonktüründe, yapıp edilenler; o süreçte Allah Teala’nın gerek Peygamberine; gerekse müminlerine bazı şeylerde isnisnaları, ümmete örneklik ve eğitimlerinin tamamlanması hikmetlerindendir.
Sonuç olarak; evet birden fazla eşe izin yada ruhsat verilmiştir, ama bu ümmete böyle yapmaları emredilmemiş, bilakis tek eşin daha hayırlı adalete daha uygun olduğu beyan buyurulmuştur.Günümüzde tek eşinin ve çocuklarının İslam’a göre hakkını vermekten aciz, güttüğünden mes’ul ''çoban'' olmanın bilincinden uzak; bir takım zengin dindar kisvelilerin takva’dan geçtim, hakiki dindarlıktan ne anladıkları sorusunun cevabı düşünülmelidir.