''Ortalık karışıp,yalanlar yayılıp,dinden olmayan şeyler ortaya çıkıp,adetlere karıştırılıp, ashabıma dil uzatılınca; doğruyu bilenler herkese bildirsin.Allah-u Teala'nın, meleklerin ve bütün insanların laneti, doğruyu bilip de, gücü yettiği halde bildirmeyenlere olsun.Allah-u Teala böyle alimlerin farzlarını ve diğer ibadetlerini kabul etmez ''(Mektubat-ı Rabbani-ks- c.I,251;Ebu Nuaym, Deylemi)
5 Temmuz 2008 Cumartesi
dinde kolaylık derken..
"Dinde kolaylık" ilkesi ile bizzat Kur'an ve Sünnet'te ifadesini bulmuş olan "kolaylık"ın kastedilmediğine dikkat edilmelidir. Dinin sâbitelerinden, Zarûrât-ı Diniyye'den ve kesin nasslarla sabit olmuş hususlardan, herhangi bir kişi, kurum ya da toplum adına "feragatte bulunulması" söz konusu olamaz. Bütün zaman ve mekânları düzenlemek için gönderilmiş olan bu din Allah'ındır ve O'nun iradesi Kur'an ve Sünnet'te nasıl ifade edilmişse öyle yaşanacaktır. Bunun ötesinde –Mecelle'de "Ezmânın tegayyürü ile ahkâmın tebeddülü inkâr olunamaz", "Âdet muhakkemdir", "Nâs'ın isti'mâli bir hüccettir ki, ânınla amel olunur"... gibi kaidelere dayandırılan– "kolaylık" ilkesi, ancak kesin nasslarla belirtilmemiş ve Müslümanlar'ın tercihine bırakılmış olan meşru seçenekler hakkında işletilebilir.'' Ebubekir Sifil