25 Ağustos 2008 Pazartesi

Biraz ara..!


Gurbetçiyiz nede olsa..Önce Allah (cc)’ın gurbetinde..Sonra cennetinin gurbetinde ve sonra Hz.İnsan olan mürşidlerin yani evliyanın gurbetinde..Vatanın gurbetinde ve sevdiklerimizin..
Hani Türkiye’de bir kısım insanlar biz ‘’alamancı’’lara imrenir ya..Hele içimizde sonradan görmelerin, görmedik hava atıcı ama aslında burada wc temizleyicileri yüzündendir bu imreniş..
Arabaları ile çalımlı ama cahil alamancılar arasında, görmedik; insan kadri bilmeyenlerin arasında, tam bir açıkhava hapishanesindeyim..
Musa Harun kardeşim, ‘’Bir İstanbul aşığı olarak, neden İstanbul’dan ayrısınız’’ demişti de, ben de kader demiştim..O kaderi 20 yıldır yaşayan biri olarak, bundan sonra buralara gelme heveslilerine hemen söyliyeyim ki; Avrupa bir tuzağa düştü..Milli parasını ‘’euro’’ ortak para birimine dönüştürdükten sonra, her ülke vatandaşı kısa zamanda durumu/oyunu farketti ve kendi eski para birimlerini mumla arar oldu..Çünkü topyekun Avrupalı fakirleştik..
Burada durma sebebi maddiyat ise, artık o günlere elveda..
Elveda dedim de, vedaları şu 20 yıllık gurbetçiliğim yüzünden sevemedim.Hatta son yıllarda, buraya dönerken; zamanımı kimselere söylemeden kestirmeden kaçıyorum..
Ben Türkiye’de kaldığım kısa zaman dilimini, dünyaya; burayı da (Avusturya) ahirete benzetirim..Tatil (dünya hayatı) kısacık ve tatlı geçiverir.Uçakla 2 saat sonra uçup (meleklerin ellerinde ) kabre varınca ( yani buraya) ilk gecenin ardından sabah uyanınca: ‘’Ben memlekete gittim mi, o olan bitenleri yaşadım mı’’ demekten kendimi alamam. Hani diyelim ki orada çektiğim resimler, sesler ve getirdiklerim olmasa ve biletim; neredeyse gittiğime inanmıyacağım!
Biz orada (dünyada) bir gün yada bir saat kaldık, diye ahirette tartışanlar gibi.Bir hayali yada mecazen söylersek bir yalanı yaşıyoruz.Hepsi yalan yani geçici ama gerçek olan sağımızda ve solumuzda yazdığımız romanımız!
Can Cenk sakini Dostlarım!
Bahsettiğim vatana yolculuk hazırlıkları aşamasında, bir süre yazmaya ara vermeyi düşünüyorum.Hem zamansılık olabilir hemde hep birlikte kısa bir dinlenmiş oluruz.
Memlekete gitmek nasip olur mu, olunca orada beni ne gibi güzellikler yada hüzünler karşılayacak bunu alemlerin Rabbi takdir etmiştir.
İnşaallah ramazan-ı şerif ayını bayramları görmek yaşamak istiyorum.Puslu olsa da, teravih ve bayram namazında şenlenen sporcu olmayan imam bulursam (yani erkana riayet ederek namazı namaz gibi kıldıran imam) kalabalıklara karışan bir kum tanesi gibi önce Ümmete sallahu aleyhi vesellem, sonra yakın akraba, komşu ve dostlarla kendime; manevi zenginlik, bereket ve feyzli bir iklim diliyorum.
Mevsimlerden ilk ve sonbaharı daha çok sevdim.Birinde diriliş, diğerinde ölümün pastel renkleri var.Hele o sarının tonlarının hüzün şarkıları ile dallarını bir rüzgarla terkederek savruluşları yok mu? Gönlümde hazan, gözümde bir damla yaştır.
Uzattım değil mi? Tamam bir süre yazmaya ara..
Hepinize kazançlı bir Ramazan-ı şerif ve bayram sabahları diliyorum.
Bazen dualarınıza bu mücrimi de katıştırıverin ne olur yani..
Selamun Aleykum ve Rahmetullahi ve Berekatuh.