Şimdilerde Türk kelimesi yada kavramı etnik unsur olarak anlamlandırılsa da, aslında eskiden tüm dünyada Türk'den kasıt Müslümanlık idi. Mesela yeni Müslüman olmuş biri için Türk oldu derlerdi ve Ebubekir hoca futbol dolayısı ile bu gerçeğin altını çok güzel çizdiği yazısının tamamını buradan okuyabilirisiniz.
''Bir etnisite olarak değil ama Avrupalı’nın bilinçaltını rahatsız eden bir kavram olarak “Türk”, Avrupa’nın ortasına kadar ilerlemiş “etkileyici, dönüştürücü ve rahatsız edici” bir fenomenin adıdır. “Savaşan” ve “kazanan” bir güç olarak “Türk”ün asıl ağırlığı burada temerküz ediyor. “Türk”ün bu özelliğini İslam’dan aldığı, İslam’la ilişkisini kesmiş olanların Avrupa için kâle alınmaya değer olmadığı ortada.
Euro 2008’de Milli takımın sergilediği performans, “savaşan ve kazanan” özelliğimizi kaybetmediğimizin göstergesi olarak “direnen ve kazanan” olduğumuzu hissettirmesi dolayısıyla önemli. Almanya’da sokağa taşan sevinç gösterilerinde bize yönelik olarak şu psikolojiyi hissetmemek mümkün değil: Belki “direnenler ve kazananlar” olarak bir noktaya kadar geldiler. Ama bizim gücümüz karşısında “yenilmeye ve çekilmeye” mahkûm oldular.
Modernitenin geçmişi ve bugünü anlamlandırma tarzıyla birebir örtüşüyor değil mi?''