Bugünkü yazısında Muhterem Ebubekir hoca, yaklaşan seçimlerde oy kullanacak Müslümanları bundan men eden ufuksuz kimi insanlara ve onlardan etkileneceklere seslenmiş:
''Bir noktaya daha değinelim: Milletimizin aslî değerleriyle buluşması bir süreçtir ve bu zorlu süreçte dirayet, hassasiyet ve gayret noktasında herkes elinden geleni yapmakla mükelleftir. Mevcut durumu ve arızaları onaylamamak adına bu "öze dönüş" sürecine duyarsız kalmak, hatta bu sürece katılım gösterenleri "şirk"le itham etmek bir müslümandan sadır olmaması gereken temel bir arızadır. Mevcut yapının arızalarını, hatta bu yapı içinde İslamî hassasiyet taşıyan unsurlardaki kimi eksiklik ve zaafları köpürterek böyle cepheden tavır almak onaylanabilecek bir davranış değildir. Bireysel yaşantılarında "düzen"in birtakım gereklerine riayet etmekte bir sakınca görmeyenlerin, milletin kurtuluşu söz konusu olduğunda "gayret-i diniye kabarması" pozuna girmesi sadece bir "samimiyet problemi" değildir. "Düzen"in birtakım gereklerine riayet ederken "mecburiyet" gerekçesinden hareket edenler, aynı gerekçenin toplumsal planda niçin geçerli olmadığını vicdanlarında sorgulamalıdırlar...'' Dr. Ebubekir Sifil / Milli Gazete