7 Şubat 2009 Cumartesi

Namazla Diriliş..

"Kur’an’da namaz konusuna hassasiyet göstermemizi emir ve tavsiye eden hayli ayet-i kerime mevcuttur. Bunlardan birisinde “Namazlarınızı ve orta namazını muhafaza edin” (Bakara, 238) buyurulur. Başka ayetlerde de müminlerin özellikleri bağlamında, “Onlar namazlarını muhafaza ederler” (En’am, 92; Mü’minûn, 9; Me’âric, 34) buyurulmuştur. Bu ayetlerde kastedilen, namazların vaktinde ve ta’dil ve erkâna riayet edilerek kılınması olduğu halde, ayetlerin “muhafaza edin” kelimeleriyle gelmiş olması şüphesiz son derece anlamlıdır."Ebubekir Sifil

Geçen akşam Namaz Gönüllüleri Platformunun bir konferansındaydım. Cemil Tokpınar, Ahmet Bulut hocaların akıcı sohbetlerini dinledik. İlk olarak Ahmet Bulut, yağmaya hazır yağmur bulutu gibi hem ağladı, hem ağlattı; derinliğe yakın ve güzel yüzünden çıkan etkili ses tonu ile..
1400 yıl öncesine ait bazı tabloları adeta yaşattı bizlere..
Cemil Tokpınar ise, uyutmamak için bazı trajikomik mizansanler sergiledi ve güldürerek düşündürdü tıkabasa dolu salonu.

Ebubekir Sifil hocanın yukarıda alıntıladığım yazısını ile namazla diriliş konferansı bir araya gelince, biz Müslümanların -kılmamıza rağmen- namazı ne kadar az anladığımız üzerinde ne yazılsa, ne anlatılsa, ne kadar düşünülse azdır diye iç geçirdim.

Ne namazlarımız bizi kötülüklerden alıkoyuyor, nede namaz kılmak için bu dünyaya geldiğimiz şuuru ile ahlakımız namazlaşıyor..

Sanırım Kur'anda 70 yerde "namazı dosdoğru" kılmamız buyruluyor ve sayısız hadis-i şerifler.. Namazın iç ve dış şartlarının da yine kabuğu/kışrı sayılacak ama olmazsa olmazlarından tadil-i erkan (vacip) gibi hayati konular yinede özü değil..

Özü, hayatı namaz yapabilmekte ve namazı Efendimiz sallahü aleyhi vesellem gibi sürekli özleyebilmek. Asra and olsunki insanlık buhranda/bunalımda..O, sallahü aleyhi vesellem en sıkıntılı anlarında hemen namaza koşardı..Bizse geciktirerek ve daha da kısaltarak..

Allah Teala, bizi kendisine ibadet/itaat için yeryüzüne gönderdi.Bir anlamda namaz kılmak ve bir anlamda "sadıklarla birlikte olunuz" ayetince mürşid-i kamil olan zatı bulmak için denilse sanırım yanlış olmaz.

O'nun sallahü aleyhi vesellem gözünün nuru idi namaz. O'ndan sonra gelenler tahiyyatta O'nu sallahü aleyhi vesellem baş gözleri ile göremedikleri namazları tekrar kılarlardı.

Namazla Diriliş, "kıl beni ey namaz" diye bakışımızı ve düşüncemizi yenileme mesajı veriyor aslında..Namazı "dosdoğru kılma"nın, "muhafaza etmenin" ne olduğunu anladığımız ve uyguladığımız gün, mahşer bizim nurumuzla aydınlanır.

Namaz üzerinde ne kadar çok tefekkür etsek azdır.Çünkü o sağlam bir kulp ve kurtuluşun anahtarı.