25 Şubat 2009 Çarşamba

Guraba 10.sayısı çıktı..

Önsöze Hayrettin Karaman'dan gelen kısa ve küçümseyen cevaba; anlamlı bir cevapla başlayan makalede şu paragraf üzerinde günümüz insanı ne kadar düşünse ve bilgilense azdır:
"Görüldüğü gibi günümüzdeki diyalog kahramanlarının düştüğü hıyânetin târihî temelleri, yakın geçmişteki dayandığı temeller de yine bu üç şövalye ve onları üstâd edinen eskiler… Piyonlarına diyaloglarda Teslîs’i bahis mevzûu etmeyin diye ta’lîmât veren alçakların bu hâinliği de orijinal değilmiş… Pisliklerin tamâmının adresi işte bu zındıklar…
Şu zındıklıkların sâhibine “İslâm âlimi” diyebilenin sıfatı ne olabilir? Bizim ehl-i insâfımıza, nâzik ve kibarlarımıza soruyoruz, bunun vasfı nedir?"


Evet, yeri geldikçe dillendirmeğe çalıştığım bir hakikati Guraba'da görmek bana azim verdi..
Ne zamandan beri zındıklar, mülhidler alim saygısı görüyor? Kıyamet alametlerinden olan bu durum, ümmetin en büyük açmazlarından biridir. İsim isim bu zındık yada dinde reformcularla; ilim kılıncı en iyi şekilde bilenmiş olarak mücadele edilmesi, zamanın en büyük cihadlarından bir cihaddır.
İman hırsızları, ehl-i sünnet kal'asını; ismi, bizim ismimize benzeyen ve fakat sıfatları maymun, sansar, domuz olanlarla yıkmaya cehd ettiği bir garib ahir zaman diliminde Guraba, Rıhle, Semerkand gibi dergilere abone olmak; yayılmasına ve yaşamasına katkıda bulunmak, hayati önem arz etmektedir.Bu dergileri almamak, desteklememek vebaldir! Blog sayfamda sağ tarafta dergi üzerine tıkladığınızda içeriğine ve konularına ulaşmanız mümkün.
Allah (cc) ehl-i sünnet itikadını savunan her ses ve yayına uzun ömürler versin, fahiş hatalardan muhafazaeylesin.Amin.