Bugün büyük şair ve düşünce adamı rahmetli Necip Fazıl Kısakürek üstadın öteye geçişinin 27. yıldönümü..
İslami camianın yazar-çizerlerine, gazetelere baktım..
Fena fil politika olmuş ve İslami derinliği kaybetmiş beyler yine CHP ve yeni/ eski başkanlarını konu etmeye ara verip de; Türkiye Müslümanları üzerinde büyük emek sahibi Necip Fazıl merhuma bir günlüğüne köşelerini ayıramamışlar..!
Çok yazık, bu ne vefasızlık..
Vefatında, gasli esnasında hala gözünden şıpır şıpır yaşlar akıtan bu güzel insandan bahsetmeyi unutmak kadirşinaslıkla bağdaşır mı?
Eyüp Sultan'dan Piyer Loti'ye çıkarken, mezarlığın solda kalan kısmında meftun bulunan üstadı ziyaretlerimden birinde kendisine hitaben :
- Üstadım, Allah (cc) izin verirse rüyama gelir misiniz, demiştim.
Üçüncü gece kendisini çok güzel bir halde, namaz kıldırmak üzere önümüze geçerken görmüş ve çok mutlu olmuştum..
Bir defasında Büyük Doğu yayınlarına uğradığımda, muhterem oğlu Mehmet bey'in, dışardaki satış elemanı ile konuşmama kulak misafiri olup, bana çay ikramı sırasında kendisine: Zindandan Mehmed'e mektup vardı, ''öteden'' de Mehmed'e mektup var mı, diye sorduğumda:
- Olmaz olur mu, sıklıkla rüyama gelir; yanlışım olursa beni ikaz eder (babam) demişti.
Günümüz gençliğinin üstadın eserlerini mutlaka okumaları gerekir.
O, büyük bir aksiyon ve dava adamı; ehl-i sünnet yolunun sadık savunucusu güzel insan, yüreğinde küfür düzenlerine ''öfke ve hınç''la ve Allah dostlarına muhabbetle göçtü bu sefil dünyadan.
Geride boynu bükük üç-beş karanfil yerine; boynu bükük sevenler bırakarak..
O sevenlerin pek çoğu vefayı unutmuş olsalar bile..
Ne kervan kaldı, ne at, hepsi silinip gitti,
'İyi insanlar iyi atlara binip gitti.' (1973) NFK