''Kur’an-ı Kerim’de: ”Sizinle din hususunda muharebe etmemiş, sizi yurtlarınızdan da çıkarmamış olanlara iyilik ve adaletle muamele etmenizden (Allah) sizi menetmez. Çünkü Allah adalet yapanları sever. Allah sizi, ancak sizinle din hususunda muharebe etmiş, sizin yurtlarınızdan çıkarılmanıza arka çıkmış olanlara dostluk etmenizden meneder. Kim onları dost edinirse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir”(El Mümtahine Sûresi: 8-9) hükmü beyan buyurulmuştur.
Günümüzde yaşayan gayr-i müslimleri; “Davet-i Ümmet” vasfına haiz olanlar ve “Harbiler” (saldırgan kafirler) olmak üzere, ikili tasnife tabi tutmak mümkündür. Davet-i ümmet durumunda olan insanlarla olan ilişkiler; adalet, iyilik ve ihsan esasına göre tanzim edilir. Onların hidayetine vesile olabilmek için elden gelen gayretin sarfedilmesi zaruridir. Harbilerle (saldırgan kafirlerle) olan ilişkilerde savaş hukukunun dikkate alınması gerekir.''
Yusuf Kerimoğlu / Misak dergisi