Söz buraya kadar gelmişken, Rıhle dergisi olarak yaşadığımız bir gelişmeyi paylaşayım sizinle.
Ülkemizde bir büyük cemaatin, pek çok alanda olduğu gibi yayın dağıtım alanında da etkin bir organizasyonu var. Bu organizasyon başlangıçta Rıhle'yi dağıtmayı kabul etmiş ve bir-iki sayıyı dağıtmıştı. Ancak sıra dördüncü sayının dağıtımına geldiğinde, "artık Rıhle'yi dağıtmayacağız" tavrıyla karşılaştı arkadaşlarımız.
Sebebi sorulduğunda da Rıhle'de Dinlerarası Diyalog faaliyetlerinin tartışma konusu yapıldığı söylendi. Oysa bizim çizgimizi, dilimizi, duruşumuzu bilenler biliyor; biz hiçbir zaman eleştirdiğimiz meselelerde haddi aşmamayı, eleştiriyi "çamur atma" boyutuna taşımamayı ve herşeyden önemlisi de eleştiriye "ihkak-ı hakk" için yapmaya gayret göstermeyi ilke edinmişizdir.
.......
Bu tavrı başından beri "anormal" bulmadığımızı belirteyim. Bizi asıl üzen, Hristiyanlar'la, başka din ve inanç mensuplarıyla diyalog faaliyetleri tertip eden, onlarla bir arada bulunup onların "temel" farklılıklarını tahammül ile hatta "tahammül" ne kelime, "hoşgörü" ile karşılayanların, müslüman kardeşlerinin bir konudaki farklılığına tahammül edemiyor!
Cemaatli olmak ile cemaatçi olmak arasındaki fark...